6 Mart 2008 Perşembe

Alzheimer'lı Hastalar

Unutkanlık ne zaman hastalık sayılır?
Unutkanlık, herkesin yaşayabileceği sık rastlanan bir sorundur. Hepimiz zaman zaman tanıdıklarımızın isimlerini, eşyalarımızı nereye koyduğumuzu, hangi ayda olduğumuzu unuturuz. Bunlar basit unutkanlıklardır ve unuttuğumuz şeyleri çoğu kez kısa süre içinde hatırlarız. Yorgunluk, stres, yoğun çalışma gibi etkenler bu unutkanlıkların artmasına neden olabilir ama bunlar günlük yaşantımızı etkileyecek boyutta değildir. Unutkanlık, günlük hayatı etkilediğinde ve basit gündelik işlerin yapılmasını aksattığında hastalık habercisi olabilir.

Alzheimer hastalığı nedir?
Alzheimer (alshaymer okunur) hastalığı, zihinsel işlevlerde bozulmaya yol açan, ilerleyici bir beyin hastalığıdır. Bu hastalıkta hafıza, konuşma, yön bulma, insanları tanıma gibi konularda sorunlar yaşanır, günlük işler yerine getirilemez ve davranış bozuklukları görülebilir. Alzheimer hastalığı, halk arasında genel olarak 'bunama' diye adlandırılan durumun en sık rastlanan nedenidir.

Alzheimer hastalığı kimlerde ve neden oluşur?
AIzheimer hastalığına, genellikle ileri yaşlarda rastlanır. 40 ve 50'li yaşlarda da görülmekle birlikte, 60 yaşın üzerindeki kişilerde daha fazla ortaya çıkar. Kadınlarda biraz daha fazla rastlanılmasının yanında, her iki cinsiyette de görülebilir. Hastalığın nedeni henüz tam olarak bilinmemekle beraber, araştırmalarda ailesinde Alzheimer hastalığı bulunanlarda hastalık oluşma riskinin biraz daha yüksek olduğu saptanmıştır. Ancak bu ailesinde Alzheimer hastası bulunan herkesin Alzheimer hastası olacağı anlamına gelmez. Alzheimer hastalığı bulaşıcı değildir.

Alzheimer hastalığı ne sıklıkta görülmektedir?
AIzheimer hastalığı 65 yaşın üzerindeki her 10-20 kişiden birinde görülürken, 85 yaşın üzerinde neredeyse iki kişiden birinde ortaya çıkmaktadır. Genel olarak yaşlılarda en sık karşılaşılan 4. hastalıktır. Günümüzde yaş ortalamasının yükselmesi nedeniyle, çevremizdeki Alzheimer hastalarının sayısı da artmaktadır. Şu anda Türkiye'de yaklaşık 250 bin; tüm dünyada ise 20 milyon Alzheimer hastası olduğu tahmin edilmektedir.

Alzheimer hastalığı nasıl başlar ve ilerler?
AIzheimer hastalığı, genellikle yavaş ilerleyen, ancak geri dönüşsüz bir hastalıktır. Başlangıcında fazla belirti vermez. Öncelikle yakın geçmişi hatırlayamama şekline ortaya çıkar. Kişi sabah ne yediğini, bir önceki gün eve kimlerin geldiğini anımsayamaz. Zamanla isimleri, yolları, tarihleri unutma veya karıştırma, eşyalarını sık sık kaybetme, karar verme güçlüğü, isteksizlik ve ilgisizlik, duygu ve davranışlarda değişiklik gibi belirtilerle devam eder ve bunlar giderek daha fazla dikkat çekici hale gelir. Hasta aynı soruları tekrar tekrar sorar, bazen sorulan sorulara anlamsız cevaplar verebilir. Dışarıda, hatta evin içinde bile yönünü kaybedebilir. Bu belirtiler hastanın kendisinde de sıkıntı yaratır ve hasta sinirli ya da içine kapanık hale gelebilir. Hatta depresyona girebilir. Sinsice ilerleyen tüm bu zihinsel bozukluklara hastalığın ileriki dönemlerinde yürüyememe ve idrarını tutamama gibi işlevsel bozuklukların ilavesiyle de hasta günlük işlerini yapamaz hale gelir. 5-10 yıl içerisinde tamamen bakıma ve hatta yatağa bağımlı hale gelen hastanın yardımsız yaşayamaması, ailesi ve ona bakan kişiler için ciddi bir yük oluşturur. Bu nedenle, hastalığın erken dönemde teşhis edilerek gerekli tıbbi desteğin sağlanması çok önemlidir.

Alzheimer hastalığına nasıl tanı konur?
Orta yaşın üzerindeki hastalarda bu tip belirtilerle karşılaşıldığında, bu durumun yaşlanmanın doğal bir sonucu olduğu düşünülmemelidir. Bu belirtilerin Alzheimer hastalığının habercisi olabileceği bilinmeli ve bir hekime başvurulmalıdır. Hekim kesin tanı için bazı tetkikler yapılmasını isteyebilir. Bazı testler, kan tahlilleri ve beyin filmleri çekilmesini gerekli görebilir. Bu şekilde de Alzheimer hastalığını diğer demans, yani bunama tiplerinden ayırt ederek kesin tanıya varır.

Alzheimer hastalığının habercisi olabilecek belirtiler nelerdir?
Temel olarak 10 belirti, Alzheimer hastalığının habercisi olarak nitelendirilebilir. Bunlardan bir ya da birkaçının varlığı, zaman kaybetmeden bir nörolog (sinir hastalıkları uzmanı), psikiyatrist (ruh hastalıkları uzmanı) ya da tanıdığınız bir hekime başvurulmasını gerektirir.

1. Günlük yaşamı etkileyecek düzeyde unutkanlık (özellikle yakın tarihli olayları ve insan isimlerini anımsayamama)

2. Günlük işleri yerine getirmede güçlük çekme (alışveriş, yemek pişirme ya da basit bir aleti çalıştırma gibi)

3. Sözcükleri bulmakta zorlanma

4. Tarihleri ve bilinen yolları unutma

5. Basit konularda karar verme güçlüğü (giysi seçimi gibi)

6. Hesap ya da planlama yapma gibi pratik düşünme becerilerinin azalması

7. Eşyaları yanlış yerlere koyma (buzdolabına ayakkabı çekeceği koyma gibi)

8. Ruh hali ve davranışlarda değişiklik (kolayca ağlama ya da sinirlenme gibi)

9. Kişilik değişiklikleri (çevresindeki insanları suçlama gibi)

10. Sorumluluktan kaçınma

Alzheimer hastalığı nasıl tedavi edilir?
AIzheimer hastalığı konusundaki biıgilerimiz gün geçtikçe artmaktadır. Hastalık tam olarak iyileştirilemese de son yıllarda geliştirilen ilaçlarla hastalığın belirtilerini kısmen de olsa gidermek ve hastalığın ilerleyişini yavaşlatmak mümkün olabilmektedir. Hayal görmeler ve davranış bozuklukları da ilaç tedavisiyle büyük ölçüde kontrol altına alınabilmektedir. Tedaviye erken dönemde başlanması, hastalığın ilerleme hızını, hasta yakınları üzerindeki yükünü azaltabilir ve hastanın yaşam kalitesini arttırmaya yardımcı olabilir. Son zamanlarda yapılan çalışmalar, gerek tedavi gerekse hastalığın önlenmesinde yeni ufuklar açabilecek gelişmelerin habercisi niteliğindedir.

Alzheimer hastalığı hasta yakınlarına nasıl bir yük getirir?
AIzheimer hastalığı hem ileri yaşlarda ortaya çıkması hem de ilerleyici bir hastalık olması nedeniyle, özenli ve sürekli bakım yapılmasını gerektirir. Zaman içinde hastanın yatağa bağımlı hale gelmesiyle sonuçlanan bu hastalık, ev içindeki düzenin, iş saatlerinin ve sosyal ilişkilerin tekrar ayarlanması gerekebilirliğiyle hasta yakınlarına önemli bir sorumluluk ve bakım yükü getirir. Bu durum, giderek artan gözetim zorunluluğuyla birlikte, hasta yakınları için hem sosyal, hem de ekonomik açıdan çok yıpratıcı olabilir.Hasta bakımı bedensel ve ruhsal yorgunluğa neden olabilir. Ayrıca, bu hastaların eskisine göre çok değişmiş olmaları, artık sevgi ve ilgiye gerek duymadıkları anlamına gelmez. Bakımı üstlenen kişilere düşen en önemli görev, hastayı sevgi ve ilgiden yoksun bırakmamaktır. İyi bakım, ev içindeki huzurun korunmasını, tehlikelerin önüne geçilmesini ve hastanın ruh sağlığının korunmasını sağlayacaktır. Bu nedenle, Alzheimer hastasına yardımcı olmak, sabırlı, bilgili ve anlayışlı olmayı şart kılar. Alzheimer hastalığı ile mücadele etmenin en iyi yöntemi, hastalığı tanımak ve birlikte- yaşamayı öğrenmektir.

Daha fazla bilgi ve destek için nereye başvurulabilir?
Dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de Alzheimer Derneği ve Alzheimer Vakfı bulunmaktadır. Hastalığın topluma daha iyi tanıtılması ve hasta yakınlarının bakım konusunda eğitilmesi için hizmet veren bu kurumlar, ücretsiz bilgi hattı, internet sitesi ve bilgilendirici yayınlar aracılığıyla Alzheimer hastalığı hakkında ayrıntılı bilgi sağlamaktadır. Düzenlediği eğitim ve bilgi paylaşımı toplantılarıyla da hasta yakınları arasındaki bilgi ve deneyim paylaşımını güçlendirmeye çalışan Alzheimer Vakfı ve Alzheimer Derneği, Türkiye genelinde de bu organizasyonlarını yaymaya çalışmaktadır.

Bellek kaybıyla başa çıkmak
Alzheimer'de ilk ortaya çıkan belirti, genellikle bellek kaybıdır. Hastalık ilerledikçe bu sorun giderek kötüleşir. Aşağıda sıralanan bellek yardımcıları Alzheimer'de bellek kaybıyla ilintili pratik meselelerin bazılarının aşılmasına yardımcı olur ve hastalığın seyri sırasında gerektikçe kullanılabilir. Listeler, notlar, takvimler, çalar saatler vs. gibi anımsatıcılar kullanın - hastalığın erken evrelerinde gereken tek yardım bu olabilir. Genelde düzenli bir gündelik rutine bağlı kalmak bellek sorunlarının etkisinin azaltılmasına yardımcı olabilir. Bir sözcüğü veya bir ismi anımsayamamanın doğurduğu engellenmişlik duygusunu azaltmak için, evdeki eşyanın ve fotoğraflardaki insanların üzerine isimlerini yazın. Alzheimer'li insanlara kılavuzluk edebilmek için oda kapılarının üzerine isimlerinin yanı sıra resimler koyun. Evden çıkıp gitme riski ortaya çıktığında, hastanın adı, telefon numarası, adresi ve temas kurulacak kişinin ayrıntılarını üzerindeki giysilere dikin veya başka bir yerine iliştirin. Hastanın yenilerde çekilmiş bir resmini elaltında bulundurun, kaybolursa onu aramanıza yardımcı olacak kişilere fotoğrafını göstermeniz gerekebilir. Ona sürekli günü, ayı ve yılı ve o sıradaki hava durumunu anımsatın. Bellek kaybı olan birine bakmanın stresini azaltmak için bakımveren başka insanlarla yaratıcı görüş alışverişinde bulunun.

Daha iyi iletişim kurmak
Doğru sözcükleri ya da uygun yanıtları anımsayamayan Alzheimer'li kişi ile iletişim kurmak da giderek zorlaşır. Bu yüzden bakımveren kişi olağandışı davranışlarla başa çıkmak için yeni yollar öğrenmeli ve iletişim yöntemlerini bunlara uyarlamalıdır. Aşağıdaki öneriler AH'li kişilerle nasıl daha etkin iletişim kurulacağına dair bazı anımsatıcılardır. Basit tarzda iletişim kurun, bir anda bir sürü bilgi vermeyin. Hastanın söylediklerini dikkatle dinleyerek iletişime yardımcı olun. Göz teması kurun ve olumlu beden dili kullanın. Daima açık ve sakin biçimde yanıt verin ve TV ya da radyo gibi araya giren gürültülerin en aza indirildiğine emin olun. Güven verici olun ve uygunsa mizaha başvurun. Bu sıklıkla gerginliğin azaltılmasına yardımcı olabilir. Hasta gündelik olayları anımsayamıyorsa, geçmişteki anılar üzerine konuşmayı deneyin. Sıklıkla, hastanın bunları anımsaması daha kolaydır ve beraberlerinde mutlu düşünceler getirebilirler. Seçim yapılması gerekiyorsa, soruyu hastanın 'evet' veya 'hayır' şeklinde yanıtlayabileceği biçimde sorun. Hastanın olabildiğince çok seçim yapmasına izin vermeyi sürdürmek önemlidir. Hastadan bir şey yapmasını istemek işe yaramıyorsa, ona yapacağı şeyi göstermeyi deneyin. Hastaya çocuk gibi değil yetişkin gibi davranın. Onlara saygı göstermeyi sürdürün ve buyurgan veya kendi değerlerini küçümser davranmaktan kaçının. Hastaya karşı yüreklendirici, şefkatli ve sevecen davranın. Daima duyguları hissedebilirler ve bu iletişimin garantili bir yoludur. Hiç yanıt gelmese bile iletişimi sürdürün.

Alzheimer ile yaşamak
Evde
Alzheimer tanısı konmuş olması kişinin evinde hemen bir sürü değişiklik yapılması gerektiği anlamına gelmez. Aslında, genelde benimsenecek en iyi tutum, tanıdık eşyaları korumaktır. Gereken değişikliklerin çoğu, hastanın dengesinin daha bozuk olabileceği ve etrafındaki eşya konusunda aklının karışmaya başladığı gerçeğini temel alır. Aşağıdaki öneriler bu ufak ama önemli değişiklikleri gerçekleştirmek için basit yöntemlerdir. Evi içinde dolaşılması güvenli ve kolay bir yer haline getirin ve eşya kalabalığından ve döküntüden kaçının. Her evde olduğu gibi, açıktaki elektrik kabloları ve keskin ya da dengesiz eşyalar tehlikeli olabilir. Evde gereksiz büyük değişiklikler yapmaktan kaçının - bu Alzheimer'li hastanın aklını karıştırabilir veya sıkıntıya sokabilir. Odaları iyi aydınlatın ki insanlar bastıkları yeri veya yaptıkları işi açıkça görebilsinler. Geceleri koridorun veya banyonun ışığını açık bırakmak da hastanın yolunu güvenli biçimde bulmasına yardımcı olabilir. Kaygan yüzeylere, sabit olmayan halı ya da kilimlere veya eşit olmayan basamaklara karşı hastayı koruyun. Bunlar dengesi yeterince sağlam olmayan kişiler için potansiyel tehlike oluştururlar. Merdivenler sorun oluşturuyorsa, her basamağa kaymayı önleyici plastikler ve basamakları belli eden yansıtıcı ya da fosforlu bantlar yapıştırmanın yararı olabilir. Genelde hareketliliği arttırmak için, evin içinde ve banyoda, yararlı olabilecek yerlere tutunacak çubuklar monte edilebilir. Temizlik maddeleri, zehirli kimyasal maddeler, keskin aletler, gereçler ve ilaçları ulaşılamayacak yerlerde saklayın. Alzheimer'li kişi bunları kasıtlı olarak yanlış kullanmayabilir ama akılları karışık olduğunda bunları güvenli biçimde kullanmaları için gözetim altında olmaları gerekebilir. Evin her katına yangın alarmı yerleştirin. Böylece herhangi bir yangın tehlikesi hemen fark edilir. Kişisel eşyaları evin belli bir yerinde tutun. Kırılabilir eşyaları ortadan kaldırın. Pasaport, sigorta kartı gibi önemli belgeleri ve değerli eşyayı güvenli bir yere kilitleyin. Anahtar gibi gerekli şeylerin yedeklerini güvenli bir yerde saklayın. Düzenli olarak gündelik kullanılan ve tehlikeli olmayan eşyalar ortada, ulaşılması kolay yerlerde tutulabilir. Hasta sigara içiyorsa, kazara yangın çıkmasını önlemek için aktif olarak sigara içtikleri zaman yanlarında durun. Evden çıkıp gitme arzularını kısıtlamalarına karşı bir önlem olarak Alzheimer'li hasta için düzenli gündelik egzersiz programı hazırlayın.

Giyim
Alzheimer'li kişi için giyinme işlemi gerçekleştirilmesi zor bir hal alabilir. Hasta yalnızca fiziksel yeteneğini kaybetmekle kalmaz, uygun giyinme ve giysilerin hangi sırayla giyileceği kavramını da yitirebilir. Her ikiniz için de giyinme işlemini kolaylaştıracak bazı fikirler sunuyoruz. Boyun açıklığı geniş, önden kapanan ya da kapanması gerekmeyen giysiler seçin. Düğme yerine fermuarlı giysiler seçin. Kapanmalarını basitleştirmek için var olan giysilere cırt bant dikmek mümkün olabilir. Karmaşık bağcıklı ayakkabılar yerine cırt bantlı ayakkabıları giymek daha kolaydır. Dengesiz kişiler için lastik tabanlı kaymaz ayakkabılar daha emin bir seçenektir. Çekmecelerin üzerine, içlerindeki giysilerin isimlerinin yazılı veya resimlerinin çizili olduğu etiketler yapıştırın. Giysileri giyilme sırasına göre yerleştirin veya hastaya giysileri teker teker verin. Alzheimer'li bazı hastalarda idrar kaçırma sorunu olabilir. Özel çarşaflar, külotlar ve pedler gibi idrar kaçırmanın yarattığı bazı rahatsızlıkları azaltmak üzere özel olarak tasarlanmış yardımcılar vardır. Ek olarak doktorunuzIa da bu semptomu konuşmalısınız.

Banyoda
Banyoyu yıkanmak ve beden temizliği için kullanmak Alzheimer'li hasta için giderek zorlaşabilir. Fiziksel sorunlara ek olarak artık yıkanma gereksinimi duymaz olabilirler. Sonuçta banyo yapmaları için yumuşak biçimde yüreklendirilmeleri gerekebilir ve bu tür durumlarda hastanın tercihlerini anlamak genellikle yararlıdır. Sözgelimi hasta küvette yıkanmak yerine duş yapmayı yeğliyor olabilir (ya da tersi). Aşağıda banyo yapmak ve beden temizliğiyle ilgili bazı pratik ipuçları bulunmaktadır. Hasta günün belli bir zamanında yıkanmayı tercih edebilir, ya da yıkanmayı dışarı çıkmak veya birilerinin ziyarete gelmesi için hazırlanmakla ilintilendiriyor olabilir. Fiziksel zorlukları olan hasta için banyoda kullanılabilecek bazı yardımcılar vardır. Sözgelimi tutunma çubukları, yükseltilmiş klozet kapakları, kaymaz banyo-duş yaygıIarı ve banyoda veya duşta kullanılmak üzere yapılmış tabureler gibi. Hastanın içeride kilitli kalmasını önlemek için banyo kilidinin dışarıdan açılabilir olduğuna emin olun, hatta kilidi toptan sökün. Olanaklıysa su ısıtıcısının termostatını asla cildi yakacak ısıIara yükselmeyecek şekilde ayarlayın. Alzheimer'li kişi sıcaklığı değerlendirmekte zorlanabilir.

Yemek pişirme ve yeme
Alzheimer'li kişide yemekle ilişkili sıradışı davranışlar gelişebilir. İştahlarını kaybedebilir veya zaten yemiş olduklarını unutabilirler. Ek olarak, çatal bıçak kullanmaları fiziksel olarak zor hale gelebilir ve Alzheimer'in ileri evrelerinde genellikle bu gereçleri nasıl kullanacaklarını bilemez duruma gelirler. Ayrıca mutfakta tehlikeli bazı aletler de vardır. Ancak bu, mutfağın ille de yasak bölge olmasını gerektirmez. Aslında yemek pişirmek bakımverenle Alzheimer'li hastanın birlikte keyif alabilecekleri bir etkinlik olabilir. Aşağıdaki fikirler mutfağın nasıl daha güvenli bir ortam haline getirilebileceğini göstermektedir. Otomatik kapanma düğmesi olan bir elektrikli su ısıtıcısı kullanın. Bu, ısıtıcının çalışmakta olduğunu unutmakla ilişkili tehlikeleri ortadan kaldırır. Gazla çalışan aletlere (örn. ocak) bir yalıtım valfi takılabilir. Bu da başında kimse yokken açık kalmasını önler. Mutfakta ev tipi ufak bir yangın söndürme cihazı bulundurun. Bıçak gibi keskin nesneleri kilitli tutun. Yiyeceklerin çok sıcak olmamasına dikkat edin. Alzheimer'li hastalar yedikleri veya pişirdikleri şeylerin ısıIarını değerlendiremeyebilirler. Bu yüzden yanma riskleri daha fazladır. Yemek zorlaştığında, masanın üstüne kaymaz Amerikan servisler veya plastik bir masa örtüsü serin ve tabak yerine çanak kullanın. Çatal bıçak kullanmak sorun haline geldiyse alternatif olarak elle yenebilecek yemekler hazırlayın. Alzheimer'li hasta iştahını kaybettiyse günde iki veya üç rutin büyük öğün yerine, sık sık küçük öğünler veya arada atıştırılacak yiyecekler ona daha çekici gelebilir.

Etkinlikler
Alzheimer'li kişilerin habersiz evden çıkıp gitmeleri sık görülen ve genellikle tehlikeli bir meseledir. Çıkıp gitmeyi en aza indirmenin iyi bir yolu, Alzheimer'li hastanın gün boyu yeterince meşgul ve aktif olmasını sağlamaktır. Aşağıda bu amaca ulaşmanıza yardımcı olacak bazı etkinlikler sıralanmıştır. Alzheimer'li hastanın hangi etkinliklerden keyif aldığını bulun. Bunlar hobileri veya yeni etkinlikler olabilir. Sözgelimi bahçeyle uğraşmak, yürüyüş veya müzik dinlemek. Hem bakımveren hem de Alzheimer'li hastanın keyif aldığı bir etkinlik bulun. Alzheimer'li hastanın düzenli egzersiz yapmasını sağlayın. Bu sağlıklı olmanın yanı sıra Alzheimer'li kişinin nedensiz yere evden çıkıp gitme eğilimini de azaltabilir. Egzersizler bir amaçla da birleştirilebilir. (Örn. alışverişe yürüyerek gitmek.) Uygunsa, kitap ve dergi okumasını yüreklendirin, sonra onunla okudukları hakkında tartışın. Hastayı yüreklendirin ve sonuç ne olursa olsun yaptığı her işi övün.

Davranışsal sorunların ele alınması
Alzheimer ilerledikçe, davranış ve iletişimin normal kuralları artık geçersiz olur. Alzheimer'li hastada kişilik değişiklikleri olur ve mantıksal uslamlama yetilerini kaybederler. Davranış değişiklikleri bakımverenler için başa çıkılması en zor belirtiler olabilir, ayrıca duygusal olarak da çok yıpratıcıdır. Aşağıdaki öneriler, en sık görülen davranış sorunlarından bazılarıyla etkin biçimde başa çıkmak üzere Alzheimer'li kişiyle birlikte çalışmayı öngörür. Belli davranışları neyin tetiklediğini anlamaya çalışın, sonra da bunlardan kaçınmaya veya en aza indirmeye çalışın. Sözgelimi açlık, susuzluk, engellenmişlik, can sıkıntısı, mahremiyet arzusu veya yalnızlık korkusu gibi basit olaylar bile bu tepkiye yol açabilir. Ne kadar saldırganca veya utanç verici olursa olsun hiçbir davranışı asla cezalandırmayın veya öfkeli tepkiler vermeyin. Bu tür bir misilleme daha fazla korku, karmaşa hissi veya sıkıntıya yol açabilir. Unutmayın ki anormal davranışlara yol açan hastalıktır, kişinin kendisi değil. Uygunsuz davranışlara ya bir kaç dakika ortalığın yatışmasına izin vererek, ya da hastaya güvence vererek veya dikkatini başka yere çekerek yanıt verin. Öfke, saldırganlık veya hezeyan gibi durumlarda hastaya mantıklı olanı göstermeye çalışmayın - Alzheimer kişinin mantıklı düşünmesini engeller. Genellikle en çok işe yarayan rahatlatmak ve dikkatini başka yere çekmektir. Halüsinasyonlar Alzheimer'in sık görülen bir belirtisidir ve nedeninin araştırılması işe yarayabilir. Sözgelimi, 'evde yabancılar görmek' aynaların etkisi olabilir (bu etkiyi gidermek için aynalar örtülebilir veya kaldırılabilir). Ayrıca bazı ilaçlar halüsinasyon belirtilerini kötüleştirebilir. Alzheimer'li hasta kendisine ait eşyaları saklayabilir veya çöpe atabilir, sonra da bunu unutup başkalarını bunları çalmakla suçlayabilir. En sevdikleri saklama yerlerini saptamak veya çöpü kontrol etmek bu davranışla başa çıkmaya yardımcı olabilir. Gerekirse televizyonu ya da bazı programları izlemelerini kısıtlayın. Alzheimer'li bazı hastalar televizyondaki kurgusal olaylarla gerçekleri karıştırabilir, bu da korku ve akıl karışıklığına yol açabilir. Uygunsuz cinsel davranışlar veya soyunma gibi durumlarda utanmamaya veya aşırı tepki vermemeye çalışın. Yumuşakça onu bundan caydırmak ve dikkatini başka yere çekmek bu durumu idare etmenin en iyi yollarıdır. Alzheimer'li hasta şaşkın ve unutkan olabilir ama bu söyledikleri her şeyin hayal ürünü olmasını gerektirmez. Hiç kimsenin onların unutkanlıklarını suistimal etmesine izin vermeyin.

Kendinize bakmak
Başka bir insana bakmak önemli ve tüketici bir görevdir. Bu yüzden bakımverenin kendi gereksinimlerini de anımsaması, yaşamsal önem taşır. Alzheimer'in getirdiği gündelik sorunlarla uğraşırken, bakımverenin bir çok fiziksel ve duygusal sorunla boğuşması gerekebilir. Her bakımveren kendi sınırlarını bilmeyi öğrenmeli ve yaşam kalitesinin gereksiz yere bozulmasına izin vermemelidir. Aşağıda buna yönelik bazı öneriler verilmiştir.

Pratik adımlar
Aileniz, dostlarınız ve dış dünyayla bağınızı koruyun. Düzenli aralıklarla bakım işlerini üstlenmeleri için başka bakımverenler, hastanın aile bireyleri veya dostlarıyla ayarlamalar yaparak kendinize zaman ayırın. Sınırlarınızı bilin ve aile, dostlar, Alzheimer organizasyonlarından yardım istemekten veya yardım kabul etmekten korkmayın. Varsa bir destek grubuna katılın. Hastayı kaldırmak gibi bazı fiziksel işleri tek başınıza yapmaya kalkmayın. Bu ciddi fiziksel hasara yol açabilir. Kendi sağlınız için düzenli olarak doktor kontrolünden geçin. (Özellikle kendinizi yorgun, çökkün veya bitkin hissediyorsanız.) Bakım yükü kaldıramayacağınız kadar ağırlaştığında, hastanın bakımevine yatırılması doğal adım haline gelmiştir. Bu kararı vermek zorunda olduğunuz için suçluluk hissetmeyin. Hasta bakımevine yatırıldığında bu değişikliğe uyum sağlamak için kendinize zaman tanıyın. Bakımevine düzenli ziyaretler yapmak isteyeceksiniz ama yaşamınızı bu ziyaretlere göre düzenlemek yerine bunları yaşamınıza uydurmaya çalışın.

Duygusal gereksinimler
Suçluluk duymadan, kendi kişisel gereksinimlerinizle ilgilenmek için zaman ayırın. Duygularınızın sık değişeceğini, iyi günleriniz olduğu gibi kötü günlerinizin de olacağını baştan kabul edin. Duygularınızı kendinize saklamayın. Duygularınız ve gereksinimleriniz hakkında konuşacak birini mutlaka bulun. (Aileniz, dostlar veya bir destek grubu) Duygularınızı dışa vurarak kendi gerginliğinizi biraz azaltmak yararlı olabilir. Zaman zaman Alzheimer'li hastanın duymayacağı bir yerde ağlayın veya bağırın. Alzheimer'li hastanın davranışları veya sizin bunlara tepkileriniz yüzünden asla kendinizi suçlamayın. Bu hiç kimsenin hatası değil. Herhangi bir öfkeyi veya suçlamayı üzerinize alınmamaya çalışın. Bu davranış kasıtlı değildir. Alzheimer'li hastanın herkesin içindeki davranışları veya durumu sizi utandırıyorsa, düzenli olarak görüştüğünüz insanlara durumu açıklayın. Bakım vermek konusunda başardıklarınız için övünç duyun. Son olarak, bazen Alzheimer'li hastanın normal davrandığı ve kavrayışının normal gözüktüğü kısa dönemler olacaktır. Bu açıklık dönemlerine yol açan da hastalıktır ve ne yazık ki hastanın birdenbire iyileştiği anlamına gelmez. Bu yüzden bu tür anlarda fazla umuda kapılmamaya çalışın.

Parasal ve yasal meselelerin idaresi
Alzheimer tanısı karşısında hemen akla gelmese de, ilk ele alınması gereken konulardan biri de parasal ve yasal meselelerdir. Hastalık ilerledikçe Alzheimer'li kişi eninde sonunda kendi işlerini yasal olarak yürütemeyecek duruma gelecektir. Bu da bir çok sorun yaratabilir. Bununla birlikte, gelecekteki kararların önceden güvenli biçimde ayarlanması için çeşitli yollar vardır. Bu hemen yapılırsa, Alzheimer'li kişi kendi arzularını dile getirebilir ve gelecekteki yaşamlarının ve bakımlarının kendi seçtikleri biçimde gerçekleştiğine emin olabilir. Sonuçta, aile ve bakımverenin üzerinden muazzam bir yük kalkmış olur.

Parasal meseleler
Bir kişiye ilk kez Alzheimer tanısı konduğunda, finansal işlerini bir an önce yola sokması önemlidir. Bu noktada parasal konular iyi düzenlenirse, kişi hastalığın daha ağır evrelerine geldiğinde doğabilecek bazı zorluklar önlenmiş olur. Bu tür zorluklar arasında ödemeler, birikimler ve diğer para konularıyla uğraşma yetisinin kaybı sayılabilir ve çok geç kalınmışsa, yasal olarak başka birinin bu sorunlarla ilgilenmesini ayarlamak da güçleşebilir. Ek olarak, Alzheimer'li kişiye bakmak çok masraflı olabilir. Bakımevi ücreti olmasa da bu bakımın ödenmesi için bir plan yapmak akıllıca olacaktır. Bu plan henüz hastalığın erken evrelerindeyken Alzheimer'li kişiyle birlikte yapılırsa, aile ve/veya bakımveren gelecekte parasal kararlar veya sorunlarla kaygılanmak zorunda kalmayacaklarını bilirler. Bütün parasal meselelerde bir uzmandan fikir almak en iyisidir. Alzheimer Derneği de bu konuda kendi deneyimlerini paylaşabilir.

Müşavir ve vasi tayini
Türkiye'de, Alzheimer gibi ilerleyici ve ruh sağlığı, düşünce duygu ve davranışı etkileyen bir hastalık tanısı konduğunda, doktor raporu doğrultusunda mahkeme tarafından hastaya ilk önce onu gözetim altında tutacak bir müşavir saptanabilir. Tanı konduğu sırada bu tür bir önlem aşırı gözükse de, Alzheimer'li hasta hala yasal olarak yeterlilik (ehliyet) sahibi sayıldığı (bunun için doktor raporu gerekir) sırada bunun yapılması önemlidir. Daha sonra hasta yavaş yavaş faturaları ödemek veya bankayla ilişki kurmak gibi kendi parasal işlerini idare edemez hale gelince, yani hukuki ehliyeti kalmadığı durumda, her türlü resmi ve parasal işini yasal olarak onun adına idare etmek üzere bir vasi tayin edilebilir. Bu kişi hakim tarafından belirlenir ve hastanın bir akrabası veya yakını olabileceği gibi bir avukat da olabilir. Bu kişiler her yıl bir döküm yapmakla sorumlu tutulurlar. Vasi tayini konusunda en iyisi bir avukata danışmaktır.

Vasiyetname hazırlanması
Vasiyet, hastanın bütün mal ve mülklerinin kendi arzuladığı şekilde dağıtılmasını sağlar. Herkes gibi Alzheimer'li kişi için de bu önemlidir. Ancak vasiyetname kişi hala doktor raporuna göre hukuki ehliyete sahip olduğu sırada yapılmış olmalıdır. Türkiye'de vasiyetnameyle ilgili kanunlar Batı'dakinden farklıdır. İtiraz durumunda koşulların tümü yerine getirilmeyebilir. Vasiyetname konusunda en iyisi bir avukata danışmaktır.